GESTALT YAKLAŞIMININ TEMELLERİ VE FARKLI ALANLARDA UYGULAMALARI
GESTALT, sadece bir terapi ekolü değil, aynı zamanda ustaca yaşama rehberidir.
GESTALT kişinin hayatını, davranışlarını, mesleğini, ilişkilerini yaratıcı bir süreç ve kişiyi de bu sürecin kaptanı olarak görür.
GESTALT, herkesin özel ve kendine özgü olduğuna; hem kendi hem de çevresiyle bir bütün oluşturduğuna; etkileme ve etkilenme gücünü taşıdığına inanır. Dolayısıyla, özgün halimiz ile koşullardan etkilenme derecemiz arasında denge kurduğumuzda, kendimizi gerçekleştirebileceğimizi müjdeler.
16 Şubat 2019/23 Şubat 2019/2 Mart 2019/16 Mart 2019
Cumartesi Saat:10.00-13.30
Zihin odaklı olmamızı bekleyen bir sistem içinde yaşıyoruz. Hem iş, hem aile hayatında üstlendiğimiz bir çok sosyal rol ve ilişkiler sadece düşüncelerimizi, duygularımızı değil bedenimizi de şekillendiriyor.
19-20 Ocak 2019 Saat:09.00-17.00
Semboller, arketipler ve imgeleme üzerine öncü çalışmalar yapmış C.G.Jung DST’nin büyükbabası olarak anılır. Jung, bilinçdışı ile yüzleşmek ve içsel süreçleri gözlemlemek için imgeler ve semboller ile çalışmış ve duyguları imgeler yoluyla ifade etmek için teknikler geliştirmiştir. İmgeleme sanıldığı üzere sadece görsel değildir, bedensel, duyusal veya sözel de olabilir. Bu çalışmada görsel sanatların yanında dans, ritüel, ses, şiir ve/veya masal gibi dışavurumcu sanat terapisi modalitelerini kullanacağız. Arketipler ve kolektif bilinçdışını farklı modaliteler üzerinden araştıracağız ve gölge tarafımıza imgeler aracılığı ile ışık tutmaya çalışacağız. Eril ve dişil yönlerimizin üzerine yoğunlaşacağımız bu atölyede sembollerin büyülü dünyasına adım atacağız.
2-3 Şubat 2019 Saat: 10.00 - 17.00
ARYE BURSZTYN
AMAÇ:
Bu atölye çalışmasında beden odaklı yaklaşımlarla benliğimizin “zihinbeden” boyutlarının bütünsel varoluşunu ve duruşunu araştıracağız.
Beden kendini organize eder ,uyumlanır ve akıllıdır. Beden deneyimlerimiz kendimizi, ilişkilerimizi ve mesleğimizi algılama biçimimiz ile doğrudan ilintilidir. Beden benliğimiz çevremizi etkileme ve çevremizden etkilenme biçimini yani gerçeğimizi belirler. Bu atölye çalışmasında, bedende kalarak beden benliğimizi araştırmanın, kişisel gelişim ve profesyonel performans ve duruşumuzu nasıl etkilediğini deneyimleyeceğiz. Bu yöntem bireysel klinik ,danışmanlık ve koçluk uygulamalarını derinleştirir.
Teorik ve uygulamalı bir araştırma niteliğinde olan bu atölye çalışması, Gestalt’ın ZihinBeden ve Beden Benlik yaklaşımına ilgi duyarak mesleklerine entegre etmek isteyen terapist, danışman ve koçlar içindir.
Bu atölye çalışmasında Dışavurumcu Sanat Terapisinin (DST) psikososyal grup çalışmalarında kullanımı üzerine yoğunlaşacağız. DST tekniklerinin farklı popülasyonlara nasıl uyarlayabileceğimizi vaka incelemeleri ve deneysel çalışmalar ile araştıracağız. Travma, azınlık psikolojisi, kültürel çeşitlilik ve kültürel duyarlılık gibi temalar üzerine çalışacağımız atölyede sosyal dönüşüm projelerinde DST’nin rolünü ve etkin kullanım alanlarını inceleyeceğiz.
GESTALT YAKLAŞIMININ TEMELLERİ VE FARKLI ALANLARDA UYGULAMALARI
GESTALT, sadece bir terapi ekolü değil, aynı zamanda ustaca yaşama rehberidir.
GESTALT kişinin hayatını, davranışlarını, mesleğini, ilişkilerini yaratıcı bir süreç ve kişiyi de bu sürecin kaptanı olarak görür.
Program, Dans ve Hareket Terapisi Yöntemleri ile tanışmayı, kişinin yaratıcılığıyla buluşarak bedenin hareket potansiyelini araştırmasını, analiz edebilmesini ve geliştirebilmesini hedeflemektedir. Beden farkındalığını olgunlaştırmayı, fiziksel aksiyonun, hareketin dönüştürme gücünü bireyin kendi mesleğinde daha aktif bir araç olarak kullanabilmesini sağlamayı amaçlamaktadır.
26-27 Mayıs 2018 Saat: 10.00-17.30
Eğitimin Amacı;
Alanda çalışan profesyoneller için sanat ve hareket terapi tekniklerini kendi yaratıcılık kapasitelerini geliştirerek kullanabilme olanağı sunmak; resim, müzik, dans, imgelemenin nasıl kullanılabileceğine ilişkin bilgi ve deneyim kazandırmaktır.
Bu eğitimde hedef, var olan; ama unuttuğumuz hayal etme gücümüzü harekete geçirmektir. Hayal etmenin ürünü; kelimeler, resimler, sembol ve metaforlar, müzik, drama, hareket, dans gibi yollarla ifade bulur ve özgürleşir. Hayal etmenin gücü, bizi iyileştirici olmasıdır. Bu süreç, ruhun kendine ait biçimde ve yollarla ifade bulması, karanlığı ışığa, bastrılımış ve unutulmuş olanı açığa çıkararak içgörü ve rahatlama sağlamasıdır. Amaç, kişinin doğasının farkına varması, potansiyelini keşfetmesi ve kişisel başarısının anahtarını elinde tutmasıdır.
Hareket, kendimizi kendimize teslim etmemize vesile olur. Beden ve içsel çalışma ilişkisi katılımcıların kendilerine dürüst olma imkânını tanır ve içselleştirme fırsatını doğurur.
2 Haziran 2018 Cumartesi Saat:10.00-17.00
Günlük yaşantımızda rüzgarın bizi savurduğu yöne gidiyoruz ve gerçekte biz ne istiyoruz, ne ile mutluyuz göz ardı ediyoruz.
Bu çalışmamızda içimizden geldiği gibi yazacağımız yazılar ve kullanacağımız boyalar ile iç dünyamıza döneceğiz, kendimizi yaratıcı bir şekilde ifade edeceğiz, içimizdeki güçlü ve zayıf yönlere bakacağız ve farkındalığımız geliştireceğiz. Üstelik tüm bunları yaparken ders gibi bilgi öğrenmeye çalışmak yerine keyif alarak uygulamalarla keşfetme yöntemi ile sonuca ulaşacağız.
Günün sonunda hayatta bizi nelerin tam, bütün hissettirdiği; hayatımızın hangi alanlarında yeni hedefler koymamız gerektiği üzerinde konuşup, yeni hedeflerimizi belirleyeceğiz.
Çalışmaya katılmak için bir ön koşul bulunmuyor; gelişmeye, kendinizle ilgili keşifler yapmaya açık olmanız yeterlidir.